sırayla/nöbetleşe yapmak - boylamak, düşmek, girmek, soluğu ...-de almak, sonunda ... boylamak, sonunda ...-e varmak/düşmek, sonunda ...-mek/mak, sonunda...olmak - miheninkenina, milomay, misahirana — acele etmek, çabuk olmak, derhal yapmak, fıçılamak, hızlı gitmek, ivmek, uçmak - rahatsız etmek - baş kaldırmak, cevap vermek, iyi sonuç vermek, karşı gelmek, karşılık vermek, reaksiyon göstermek, tepki göstermek, tepki vermek, uymak - devam etmek, gelişmek, ilerlemek, önde gitmek, önden buyurmak, öne geçmek - mamely — çatmak, hücum etmek, saldırmak, yolunu kesmek - zorlamak - create (en) - come forward, come out, come to the fore, step forward, step to the fore, step up (en) - manome valisoa — ödül vermek, tazmin etmek, telâfi etmek - satisfice, satisfise (en) - manevra yapmak - dispatch (en) - evade (en) - race (en) - use (en) - fly by the seat of your pants, play it by ear (en) - play (en) - deal (en) - mandray, mifanaraka, miray — eş olmak - çaba göstermek, didinmek, uğraşmak - egotrip (en) - corresponder (es) - çıkmak, gitmek, yapmak - come close (en) - perform (en) - cüret etmek - engage, prosecute, pursue (en) - momba — ...-e göre hareket etmek, uymak - birlikte hareket etmek, etkileşmek - manohitra, mifamaly — reaksiyon göstermek, tepki göstermek - take time by the forelock (en) - coact (en) - gönüllü olmak - zaman bulmak, zamanı bulmak - oynamak - ...-e başlamak, işe başlamak - katılmak - arıza çıkarmak, huysuzluk etmek, yaramazlık yapmak - tenezzül etmek - manana, misy — davranmak, hareket etmek, hareketlerini kontrol etmek - davranmak - manandrana, manandrina, manohitra, miezaka — çalışmak, denemek, gayret etmek, kalkışmak, tecrübe etmek, teşebbüs etmek, uğraşmak, yapmaya çalışmak, yeltenmek - kur yapmak - court (en) - cesaret etmek, cüret etmek, göze almak - meydana getirmek, sağlamak, yapmak - etkisini gidermek, önlemek - manao mialoha — geleceğe dönük plân yapmak - mitory — dava açmak, dava etmek/açmak, kovuşturma açmak, muhakeme etmek, yargılamak - manantanteraka heloka, manao, manao hadisoana — işlemek, yapmak - sağa sola saldırmak/koşturmak - mikarataka — altından kalkmak, başa çıkmak, becermek, boğuşmak, geçinmek, halletmek, idare etmek, uğraşmak, üstesinden gelmek, yetinmek - mankasitraka — lütfetmek, tenezzül etmek - lütfetmek - ayağını denk almak, dikkat etmek - act superior, lord it over, put on airs, queen it over (en) - stampede (en) - manamarina — ...-den emin olmak, emin olmak, garantiye almak - tekrar etmek, tekrarlamak - şaşırtmak - gizlice almak - oynamak - yapmak - guard (en) - başlamak - go off at half-cock, go off half-cocked (en) - beklemek, gözlemek, kollamak - devam etmek, sürdürmek, yapmaya devam etmek, yapıp durmak - do well, had best (en) - devam etmek - continue, persist in (en) - icra etmek, merasim yönetmek - vekalet etmek[Spéc.]

ny asa, ny atao — davranış, eylem, fiil, hareket, insan eylemi, iş - asa — eylem, fiil, hareket, iş - hareket - lahasa — aktif olma, canlılık, faaliyet, faal olma[Dérivé]

kışkırtma, neden olmak - yönetmek - manery — baskı yapmak, mecbur etmek, zorla başarmak, zorlamak, zorunda bırakmak - mecbur tutmak, yükümlü kılmak[Cause]

mitaona, mitarika — etkilemek, kayırmak, taraf tutmak, tesir etmek[Analogie]

imtina etmek, kaçınmak[Ant.]

bir şey yapmak (v.) • harekete geçmek (v.) • manao (v.) • miasa (v.)