Contenido de sensagent
- definiciones
- sinónimos
- antónimos
- enciclopedia
investigaciones anteriores en el diccionario :
computado en 0.015s
diccionario analógico
dikkatle düşünmek, düşünmek, muhakeme etmek — discurrir, pensar, reflexionar[Hyper.]
değerlendirme, görüş — criterio, juicio, parecer, valoración - karar verme — enjuiciamiento - otorite, vergi takdir ve tahakkuk memuru — asesor, evaluador, juez - değer biçen, değerlendiren — evaluativo[Dérivé]
derecelendirmek, sıralamak, yerleştirmek — clasificar, clasificarse, graduar, tasar - stand (en) - beğenmek, onaylamak, tasvip etmek, uygun bulmak — aprobar, tener un buen concepto de - onaylamamak, tasvip etmemek, uygun bulmamak, yanlış bulmak — desaprobar, rechazar - karar vermek - önceden hüküm vermek — prejuzgar - değer biçmek, değerlendirmek — evaluar, examinar, tasar, valorar - tekrar değer biçmek, yeniden değerlendirmek — reevaluar - bir kenara itmek, kulak asmamak, reddetmek — anular, apartar, cerrar, desechar, desestimar, rechazar, repeler - kabul etmek, üstlenmek — aceptar - düşünmek, inanmak, kani olmak, zannetmek — considerar, encontrar - anlamak, düşünmek, ölçüp biçmek, sanmak, tahmin etmek — calcular, estimar, evaluar, pesar, ponderar, prever, pronosticar - geleceği düşünmek — mirar el futuro, mirar hacia adelante - ...den kaynaklandığını düşünmek, ...-e bağlamak, atfetmek, isnat etmek, mal etmek, tarafından yaratıldığını düşünmek — achacar, acusar, asignar, atribuir, imputar - assign, attribute (en) - onaylamamak, tasvip etmemek — desaprobar - açıklamak, beyan etmek, bildirmek, tebliğ etmek — adjudicar, declarar, estimar - denetlemek, eleştirmek — hacer una crítica, revisar - bırakmak — suspender - pass (en) - denemek, sınav/imtihan yapmak, tecrübe etmek, test yapmak — examinar, hacer un análisis, probar, probar, examinar - desteklemek, güç birliği yapmak, savunmak, tarafını tutmak — alinearse, de parte de ponerse alguien, ponerse del lado de alguien[Spéc.]
değerlendirme, görüş — criterio, juicio, parecer, valoración - karar verme — enjuiciamiento - otorite, vergi takdir ve tahakkuk memuru — asesor, evaluador, juez - ...-e bakılırsa — a juzgar por[Dérivé]
eksiğini yakalamak, eleştiride bulunmak, eleştirmek, kusur bulmak, tenkit etmek — amonestar, criticar, encontar defectos, hacer una crítica de, hacer una reseña de, realizar una crítica, reprender, reseñar - kullanılmaz olduğunu bildirmek — declarar en ruina - aklamak, beraat ettirmek, suçsuz bulmak — descargar - mahkum etmek, mahkûm etmek, suçlu bulmak — condenar, declarar culpable, encontrar culpable[Domaine]
eleştirmek (v.) • estimar • fikir edinmek (v.) • juzgar (v.) • karar vermek (v.) • opinar (v.) • pronunciar sentencia sobre • tahmin etmek • yargılamak (v.)