Contenido de sensagent
investigaciones anteriores en el diccionario :
computado en 0.016s
bilgi, haber — information, renseignement[Hyper.]
söylemek — cancaner, déblatérer - ...-ın eseri olmak, doğrulamak, göstermek, ispatlamak, kanıtlamak, kanıt teşkil etmek, tanıklık/şahitlik etmek, tanıklık/şahitlik yapmak — attester, confirmer, démontrer, prouver, témoigner[Dérivé]
kanıt — pièce à conviction - ifade, yeminli ifade — déposition - kurbanın cesedi, somut delil — corps du délit - kesin delil, yeterli kanıt — preuve directe - emare, ikinci derecede kanıt — preuve indirecte - corroborating evidence (en) - kulaktan dolma delil — preuve par ouï-dire - state's evidence (en)[Spéc.]
söylemek — cancaner, déblatérer - ...-ın eseri olmak, doğrulamak, göstermek, ispatlamak, kanıtlamak, kanıt teşkil etmek, tanıklık/şahitlik etmek, tanıklık/şahitlik yapmak — attester, confirmer, démontrer, prouver, témoigner[Dérivé]
-